Budizm Nedir?
Budizm Nedir?
Budizm dünya üzerinde yaklaşık 600 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk başlarda Hindistan’da görülen Budizm zamanla başka ülkelere de yayılmıştır. Budizm farklı bakış açılarına göre din ve felsefi bir bakış olarak tanımlanmaktadır. Budizm dininin amacı, hayattaki acı, ıstırap, tatminsizlik ve sahip olmak gibi duyguların kaynaklarını açıklamak ve insan zihninden bunları arındırmak olarak tanımlanabilir. Budizm’in kelime anlamı günümüzde pek fazla kullanılmayan Sanskritçe ve Pali dillerindeki eski budist yazılarındaki ‘uyanmış, aydınlanmış kişi’ anlamına gelen Buddha kelimesinden esinlenerek türetilmiştir. ‘Tarihi Buda’ denilen Siddhartha, Budizm’in kurucusu olarak kabul edilir. Bu dine mensup ya da bu görüşü destekleyen kişilere ise Budist denmektedir. Budizm dininin dört temel kuralı vardır. Bunlar;
1. Yaşam temelde düş kırıklığı ve elem demektir.
2. Elem, bireyin haz, iktidar, kalıcı bir varoluş ve sahip olmak arzusunun sonucu olarak yaşadığı psikolojik durumdur.
3. Düş kırıklığına, eleme, sahip olmak isteğine son vermek için arzu duymaya son vermek ve olmak düşüncesini benimsemek gerekir.
4. Arzu duymaya, eleme ve sahip olmak hissene son vermek için izlenecek sekiz yol vardır. Bunlar; düşünmek, niyet etmek, konuşmak, davranmak, geçimini sağlamak, çaba harcamak, bilinçli olmak ve zihnini yoğunlaştırmak gibi eylemleri doğru şekilde ve doğru yoldan yapmaktır.
Bunları başarabilen insanların yeniden doğuş döngüsünün üstesinden gelebileceği ve aydınlanmaya ulaşabileceğine inanılır. Bu üstesinden gelme ve aydınlanma aşamasına ise Budizm dininde ‘Nirvana’ adı verilmektedir. Fakat bazı kesimler Nirvana’yı bir hiçlik ya da içsel bir kayboluş biçiminde kabul etmesi yüzünden Budizm çoğu zaman ateist bir din gibi görülmüştür.
Budizm’in Kurucusu Buda (Buddha) Kimdir?
Buddha bugünkü Hindistan ve Nepal sınırlarındaki eski bir klanın kralı olan Şuddhodana’nın oğlu olarak dünyaya gözlerini açtı. Genel olarak bahsedilen kaynaklarda MÖ 560’lı yıllar civarında doğduğu kabul edilir. Asıl adı Guatama Siddhartha’dır. Doğumundan hemen sonra Suddhodana bilgesi bebeğin vücudunda onun bir buda olacağını belirten izlere rastladı. Bu çocuğun muhteşem bir kral ya da muhteşem bir din adamı olacağını söyledi. Böylece kral kendi oğluna tapınmaya ve itaat etmeye başladı. Siddhartha, Sanskritçe “amacına erişmiş kişi” demekti. Babası ona saygı gösteriyordu, ancak oğlunun bir zaman sonra saraydan ayrılıp bir arayış peşinde kaybolabilecek olma ihtimali onu üzüyordu. Kral çocuğunun hayatını neşelendirmek ve arayış içine girmemesi için elinden geleni yaptı.16 yaşına geldiğinde aynı yaşta bir prensesle evlendirdi ancak bunların hiçbiri yeterli olmadı. 29 yaşına geldiğinde içindeki arayış arzusu onu karısını, çocuğunu, tüm kraliyet nişanlarını bırakmaya itmişti.
Aradan yıllar geçti. Buda, insan varlığının acısı, çaresizliği ve karamsarlığı için bulduğu çıkıştan başkalarının da faydalanabileceği inancıyla Varanasi şehri yakınlarında beş eski yoldaşını buldu ve “Doğrunun Tekerleğini Harekete Geçirmek” konulu ilk seslenişini gerçekleştirdi. Buddha, öğretmek istediklerine “Dört Yüce Doğru” adını vermiştir. İnsanlar acı çekmekle lanetlenmiştir, bunlar bencil insanların arzularından ve hazlarından kaynaklanır, bunlardan kurtulmak mümkündür, kurtuluşa sekiz aşamalı yolla ulaşılabilir. Bunlar; görüşün, düşüncenin, sözün, eylemin, geçim kaynağının, çabanın, duyarlılığın, konsantrasyonun doğru ve haklı olmasından geçer. Buddha, kişisel yolculuğunun adımlarını yıllarca tekrarladı. Buddha 80 yaşına geldiğinde ölümünün yaklaştığını bildirdi ve son sözlerinde yoldaşlarından öğretilerini, vaazlarını sürdürmelerini istedi.
Budizm Nasıl Bir Dindir?
Budizm, en güçlü dönemini Magadha Kralı Aşoka’nın Budizm’i kabul etmesinden sonra yaşamıştır. Bir devlet dini hâline gelmiştir. Hindistan dışında da yayılmaya başlamış, pek çok insan tarafından kabul görmüştür. Günümüzde yaşayan büyük dinler arasındadır. Hindistan’da doğmuş olmasına rağmen orada zamanla etkisini yitirmiş ve günümüzde daha çok ülke dışında yaşamaktadır. Güney Asya ülkelerinde, Uzak Doğu’da, bazı Batı ülkelerinde yeni bir mezhep ve din olarak ilgi görmüş ve taraftar kazanmıştır. Buda’nın doktrinine yani verdiği öğretilere, bilgilere ve vaazlarına “dhamma” denilmektedir. O, ulaştığı mertebedeki bilgilerinden sonra hayat kanununu ilan ettiğinde ilk dhammasını yani doktrinini “kanun tekerleğini döndürmek” adı altında açıklamıştır. Bu sebeple tekerlek, Budizm’in bir sembolü olmuştur. Budizm’de iman ikrarına “tri-ranta” (üç cevher) denir. “Buda’ya, dhammaya ve sanghaya sığınırım” şeklinde ifade edilir. Budizm, deist yani tek tanrıya bağlı bir din değildir; fakat deist olmaması bu onun ateist bir din olduğu anlamına gelmemektedir.
Budizm’e göre yaratan bir tanrı yoktur, fakat yaratılma düşüncesinden ayrı olarak, yaşamdaki her şey birbiri ile neden-sonuç ilişkisine bağlı ve eşzamanlı olarak vardır. Budizm dininde karma ve yeniden doğuma inanılmaktadır. Her varlığın sonsuz bir ölüm ve yeniden doğum sürecinde olduğuna inanılır. Bu inanışa ‘reenkarnasyon’ denmektedir. Sekiz Aşamalı Asil Yol, Dört Yüce Gerçek, Doğrunun Tekerleği gibi inanışlar vardır.
Budizm’in Mezhepleri Nelerdir?
Budizm dininin 2500 yıllık tarihi çok sayıda okul, görüş ve sisteminde beraberinde getirmiştir. Güney Budizm’i (Thevarada), Doğu Budizm’i (Mahayana) ve Kuzey Budizm’i (Vajrayana) olmak üzere başlıca üç mezhebi olmakla birlikte birçok batı ülkesinde de felsefi bir görüş olarak kabul edilmektedir. Budizm’i kabul eden ve bu dine inanan ülke, okul, mezhep veya sistemlerde bazı farklılıklar olsa da genel olarak kabul görülen konular aynıdır. Batı ülkelerinde ise dinden çok felsefi olarak kabul edilen Budizm insanların yaşamını belirleme şeklinde etkili olmaktadır. Budizm dini, Buddha’nın ölümünden sonra hem felsefi bir görüş hem de dini bir inanış olarak yayılmaya ve kabul edilmeye artarak devam etmiştir. Hindistan topraklarında ortaya çıkan Budizm günümüzde Hindistan’da etkisini büyük ölçüde kaybetmiştir. Ancak bazı Asya ve Uzak Doğu bölgelerinde etkisini sürdürmektedir.